23 Aralık 2008 Salı

uyduruktan buyurdum...


bazı kelimeleri maalesef hatırlayamıyoruz. özellikle yeni öğrenmişsek veya biraz karmaşıksa... yada o an aklımıza gelmiyorsa işte... ama bilmiyorum demiyoruz yada duymamalıktan gelip kafamızı çevirmiyoruz biz (genelde çocuklar şımararak konuyu değiştirirler). peki ne yapıyoruz??? hatırladığımız kadarını söyleyip kalanını uyduruyoruz :)

-anneee bak muffaktan aldım. adı da TUNİ (huni demek istiyor)
-anneee bak ooyncak. maiii sil (mavi fil).
hemen burda araya girmek istiyorum. derin, -F- harfini eğer kelimenin başındaysa -S- olarak telaffuz ediyor. kelime ortasındaki -F- harfini gayet iyi söylüyor. bu durumda -fil- -sil- oluyor.
-anneee elobon istiyoooouummm ( bonibon)
-aaaaa enkukennn (penguen)
-kahkahalar atarken anne sorar nooldu bebişim? ve cevap; hobaaaaa. (bu da yapı kredi vadaaaası)

-bu arabaa tostos (wolksvagen- kısaca vosvos)

düzgün bir Türkçesi ve yaşına göre kusursuz bir ifadesi olan kuzum bazı kelimeleri işte böyle karıştırabiliyor. tabi doğrusunu bir kez söylemek yeterli bir daha tekrarlanmıyor. ama olsun onun bu kafa karışıklığı bile öyle sevimli ki. zaten yüz ifadesinden "yani ben söylüyorum ama çok da emin değilim" cümlesi çıkıyor. ancak bunca karışıklığın içinde söylemekten en çok hoşlandığı kelimenin "kırmızı traktör" olması acaba benimle kafa mı buluyor diye de ince ince düşündürüyor.


fotoğraf çok alakasız oldu. bu, ağzı peynirle dolu olan kuzumun bö diye bacaklarımın arasına girip beni korkutması anıdır... yüzü de mengene gibi bacaklarımın arasına sıkışınca yaşlı gibi mi duruyor ne?

ayy çok korktum...

4 yorum:

Primarima dedi ki...

O peynirli ağzı büzüp öpseydiniz:)size kızana kadar bağırana kadar öpseydiniz, nasıl tatlı duruyor ya şimdi bu surat ilemi korkutucak insanı:)

duygu dedi ki...

heheee öyle yaptım zate. çocuğumun yanakları pörsüdü yaa öpülmekten ama işte duramıyorum. öptüm ısırdım ve bu yorumu okuyunca bir daha ısırdım :)

funda dedi ki...

önce bloğun ismine bayıldım, sonra içindekilere, sonra da derine..

funda dedi ki...

önce bloğun ismine bayıldım, sonra içindekilere, sonra da derine..