19 Eylül 2009 Cumartesi

neyse ki hala gülümseyebiliyor...



bu görüntülerin alt yazısı,

"annecim çirkin olmadın, sadece biraz farklı bir renk oldu yüzünde... bak birkaç güne kadar geçicek... böyle kazalar hep olur, biliyormusun ben küçükken düştüğümde, yüzümde aynen böyle yaralar olmuştu ama bak şimdi hiçbiri yok... neden biliyormusun, kremlerimi sürekli sürdüm, oyun oynarken biraz daha dikkatli olmaya çalıştım yada en azından düşerken yüzümü korumayı öğrendim... sende aynısını yaşıyorsun... bütün çocuklar gibi... sude gibi, tomris gibi, hatta o küçücük tuna bile düştü, yüzü kanadı ama geçti... senin yaraların da geçecek..."
içses ise haykırıyor:
"annecim, keşke yanında olup düşerken tutunduğun ben olsaydım... o pamuk yüzündeki kızarıklıklar öpücüklerimden olsaydı. canının acısı yüreğimi titretiyor... seni cam fanusta tutar gibi büyütmek istemedim hiçbir zaman, düşe kalka büyüyecek dedim, ama içimde, ta derinlerde bunun koca bir saçmalık olduğunu fısıldayan birileri var. sen gülmek için dudaklarını iki yana açtığında gerilen derin, benim kalbime kanıyor... keşke elimde olsa, sana geleni ben tutsam... sen yaşamadan, ben düşe kalka büyüsem... "

kendimle çelişe çelişe yazıyorum bunları...

bir yanda 9 günlük aramadan sonra, bugün cenaze törenini gözyaşları içinde izlediğim o minicik Dila'nın ailesi geliyor gözümün önüne, birde benim yere düşen kızımın yüzüne baktığımda içimde yaşadığım bu gel-gitler... şımarıkça davranmak değil niyetim... her annenin kaygılarını taşıyorum kızıma çaktırmamaya çalışarak... ama işte...
yapamıyorum...
yapamıyorum...
yapamıyorum...
yapamıyorum...

13 yorum:

Karen Hanim dedi ki...

Kızınıza geçmiş olsun !

Turkuaz Deniz dedi ki...

Ah canim, cok gecmis olsun... Ne fena degil mi? Engel olAmamak.
Neyse, gecer gider annesi, cok opuyorum onu o minik burnundan.

Primarima dedi ki...

Geçmiş olsun...Allah beterinden saklasın.Yaradır geçer...ama yüzündeki gülümseme hiç geçmesin.

DİDEM ÖZCAN dedi ki...

Çok geçmiş olsun güzeller güzeline...

Bir an önce geçsin gitsin....

Sımsıcak sevgiler.....

fatoş dedi ki...

yaşadıklarımız o kadar benzer, yazdıklarınız o kadar içimden geçenler gibi ki.fıstık kızınız umarım hemencik iyileşir, geçmiş olsun.

denizanasi dedi ki...

çok geçmiş olsun.

Kağıttan Gemiler dedi ki...

Çok geçmiş olsun. Hemencik geçsin yaraları.

sesiber dedi ki...

Hiii kıyamam ona. Ama geçecek, geçeceğini bilmek en güzel teselli. Bne de oğlum böyle ufak kazalar geçirdiğinde hep daha kötüsü olmadığı için şükredip, kendimi rahatlatırdım. Ahhh anne olmak bu zamanlarda ne zor. Endişelenip, üzülürken şımarıklık yapmamaya direnmek, bunun adının şımarıklık olduğunu kabullenmek bile ne zor.
Bununla kalsın, Allah korusun tüm çocukları.

duygu dedi ki...

-karen hanım,
.çok teşekkürler... geçti gitti.

-turkuazım...
sen çok ağır olanını yaşamıştın neşecim dimi... çok şükür diyeyim ben...

-ebrucum,
yüzündeki gülümseme dilerim onun imzası olur...

-pastacım,
çok teşekkürler... sımsıkı sarıldım bende...

-pıtırcığın aşkı,
çok içtensin bende seni ziyarete geldiğimde aynısını düşünmüştüm... teşekkürler...

-denizcim,
çok teşekkürler canım benim.

-kağıttan gemiler,
hemencecik olmasa da geçti gitti bile... teşekkürler...

-sesiber,
kocaman amin diyorum yazdıklarına... ve tabiki çok şükür..

denizanasi dedi ki...

geçmiş olsun..

denizanasi dedi ki...

bir dakka bir dakka :)
yorum yaptığımı unutmuşum. bloggerdeki sorundan dolayı yapamadım diye hatırlıyormuşum :)

bu arada bana küs müsün:)

duygu dedi ki...

denizcim,
teşekkür ederim ama küslük mü??? aşkolsun yaa neden ki???

yorumunu onaylayamadım çünkü buralarda yoktum tatlım...

Bir Yastıkta dedi ki...

o kadar da kötü değil hemen gececek ama bir kılına bile zarar gelmesin istiyor insan anne olunca