"komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü"
bu söze kulak kabartıp, bu ağlama duvarını terketmeye karar vermiştim ki;
kolayıma gelen taraf, sözün mecaz kısmı oldu...
kolayıma gelen taraf, sözün mecaz kısmı oldu...
komşumu ( komşum=kızım) anlamak değil de, makosenler...
makosen???
bundan bişi çıkmalı... ama ne???
düşün...
düşün...
düşün...
bingooo...
kafamda uçuşan periler fısıldadı, bende aldım elime, kumaşı, makası; kestim, diktim...
sanırım attığım her ilmekte, aklımdaki kötü düşünceler de düğümlendi...
artık daha iyiyim...
ve bunları ayağına geçiren Derin'de öyle...
ağlama duvarı yıkıldı, şimdi koca bir sevgi ormanım var...
yine ve yeniden...
3 yorum:
Ellerine saglik keske biraz yetenekli olsaydim ben de :(
kafam doluyken daha bir beceriksiz oluyorum ben :(
nasılda yakışmış minik ayaklarına bir tasarıma böyle bir yazıyla başlaman ise olağanüstü yaratıcı GeCe
serrosemm,
senin yeteneğin o güzel kalbin bence tatlım...
-bir yastıkta,
çoook teşekkürler yaahu utandım bak şimdi.
Yorum Gönder