kalemimin mürekkebi bitti desem, kelimelerim sandığın naftalininde eridi desem neden yazamadığımı açıklamış olurmuyum...
yokluğumda bir fırça oldum bazen, Derin'in suluboyasında kayboldum... şimdi defterinde döke saça yaydıklarındayım...
bazen pembe bir boncuk oldum... takmaya kıyamadığım küpemin ucunda sallandım... "bu sözlerim kulağına küpe olsun" demektense, küpe yaptım kendimi rahat rahat fısıldıyayım o bir türlü laf dinlemeyene diye...
bazen ilmek oldum... her kafa karışıklığında atlanıp, örneği bozdum... söküldüm, baştan örüldüm...
iyi şeyler de oldu... mesela dost meclislerinde aranan adam oldum, okeye aranan 4. adam gelmesin ama aklına... hani, boşluğu dolduran değil, yokluğu boşluk yaratan oldum... sevindim...
bu yüzdendir gidişim... yazamayışım...
konuşuyorum şimdi... ve ben iki işi birarada (bazen) yapamıyorum...
o ruhuma konan davetsiz "kal", siyahını akıtırken içime, ben kırmızılara çaldım kendimi... şımardım da... şaşırttım da sevdiklerimi...
ben bu bir haftada "ben"siz kaldım... herkes oldum... herkesle oldum... bir senle olamadım canım blog... özlem doldum...
5 yorum:
canim Duygu, hem cok guzelsin hem de cok "guzel olmussun ;) opuyorum tatli yanaklarinizdan ana kiz... hep mutlu ol, saglikli ol...
ne guzel yazmissin, naftalinli kalemine saglik.
Biz de burada seni bekledik. Arada oluyor böyle, kovala bence. Israrlı olduğunu anlarsa gider.
Selamlar
Ne güzel olmuş..şımarmak..şımartmak şahanedir..ruha iyi gelir.
:)
son foto...aman dedirtti.
Herkese yakısmazki sımarmak sana yakısıyor sen devam:)
canım özlemişim seni okumayı bu sabahımı sana ayırdım olsun blog önemli değil önemli olan senin "ol"man, bizlere oldun da geldin
Yorum Gönder