11 Ocak 2009 Pazar

2 kadın... 2 eski dost...

havanın aklını çelmesine görmezden gelerek izin vermiş, soğukluğunun yaratacağı iç titremesine çoktan sırt çevirmiş özlem dolu kadın, çıkar evinden dilinde usul usul eski bir şarkıyla... eski dosta uzanan şenlikli bir yoldur şimdi önünde uzanan...
uzun zaman sonra tekrar metroya, otobüse binmenin mutluluğu, bu şehrin böylesine kalabalık olmasına yine ve yeniden şaşırarak varır sözleşilen mekana... kitap kurdu arkadaşının hediyesini unutmayarak. yeni evli ve çocuksuz arkadaşına "Ece Arar - Çocuk Sahibi Olmak İçin 40 Bahane" kitabının medeni hal ve duygusal zekasına -cuk oturduğunu düşündüğü arkadaşına yüzünde hınzır bir gülümsemeyle teslim eder. ihihiiihi ne güzeldir arkadaşının yüzünde "ah sen varya sennn" ifadesini görmek.
öpüşüp, koklaşıp bir kez daha, 2 çay söyler 2 eski dost kendilerine...
sonra... serilir ortaya 10 yılın envanteri. kimse blöf yapmaz, kartlar açık oynanır.. tüm anılar acılara göğüs germiş ve ilk günkü tazeliğinde etkelerde daha fazla bekletilmeden dökülür saçılır... hatırlıyomusun'lar, aslında ben'ler, biliyomusun'lar havada uçuşur. herkes payına düşeni alır...
mutluluklar anlatıldıkça çoğalmış pişmanlıklar buhar olup uçmuştur diller çözülünce.
ve ne güzeldir... 2 kadın haaalaa 17 yaşın masumluğundadır... kirletmemiştir onları zamanın pası, yalanın karası, gerçek hayatın çamuru... konuşurken bazen 7, bazen 57 olmuştur aslında 27 yaşlarında olan 2 kadın, 2 eski dost...
kalpler başkalarına kapılarını açmış, daimi sahiplerini ağırlamaya başlamışlar, hele hele bir tanesi o küçücük kalbinde minik bir kalbe daha yer açabilmiştir.
inanamaz eski dost... "seni anne olarak düşünemiyorum" der önce... öyle yaa... 17 yaşında bir kız çocuğu kalmıştır aklında bunu söylerken... inanılamayan anne anlattıkça karar değiştirir eski dost... "sen anne olmak için doğmuşsun"un zihninin o küçük kız çocuğuna daha çok yakıştığına karar verir. şimdi 2 kadında bu tanımlamadan hoşnut 2 çay daha söylerler... yanına da su böreği... utanmadan :)
diğer eskiler de anılır tabi ama en harbi eski ikisidir. hafızalar yoklanmış, geçmişin tüm üniteleri gözden geçirilmiş, zorlu bir vize ve birde final yapmışlar birbirlerine, yenilmiş, içilmiş, gülünmüş, ağlanmıştır. her 2 kadınında gelirken akıllarında acaba'ları mırıldayan tilkilerin ayrılırken "ohh beeee"lere dönmesi tilkilerin tutarsızlığından değil aradan geçen 10 yılın bilinmeyenlerindendir.
anlatılmış anlatılmış... boşver beni sen neler yaptınlar alınıp verilmiş, 4 çay, 2 su böreğinin midede yarattığı mutluluk bal-kaymak olmuştur...
ayrılık vaktidir artık... saatler en yakın tarihe kurulmuş, geleceğe dair sözler verilmiştir, tutulacağından emin olunarak.
hesap ödenir... hayal kırıklıkları masaya bahşiş bırakılır...
2 eski dosttan biri kalbinin sahibine, diğeri de kalbinin sahiplerine döner yüzlerinde tatlı ama biraz buruk bir gülümsemeyle...

2 yorum:

ece arar dedi ki...

kitap beğenildi mi:))))

duygu dedi ki...

çok beğenildi :)
ben zaten size bayılıyorum, şimdi bir hayranınız daha var :)