23 Ocak 2010 Cumartesi

dışarısı soğuk ya, ilham perileri bizim eve sığındı...

bugün konfeksiyon atölyelerindeki romeyözcüler gibiyim... harıl harıl ve tıkır tıkır...
fena şeyler de çıkmadı ortaya hani...
Önce Derin mutluluk manyağı oldu, tuvalet kağıdı rulosunu kokoş bir kalemlik olarak görünce...
Ve ben... önce bir aydınlanma yaşadım... çünkü ben kendimi bildim bileli çöp adam bile çizemem... bir surat çizsem mutlaka 2 gözü başka bakar. bir göz fıldır fıldır dönerken, diğeri zırıl zırıl ağlar... uzun zaman önce bırakmıştım çizmeye çalışmayı... çünkü bu kocamın hamile kalmaya çalışması kadar saçma bir uğraştı... ama bu gece ne oldu bilmem, içime yerleşmiş bir takım yeteneklerle uyandım. hayır bu soğukta hangi akıllı gelip benim beynimle uğraşır ki, hemde öyle hayalleri olup yeteneği olmayan bir ezik de değilim. ne hayalim var çizimle ilgili, yetenek zaten -58'lerde seyir halinde... gayet kabullendim durumumu... kim acıdıysa halime... uyanır uyanmaz, kodlanmış beynim, aldığı emri yerine getirerek pc başına oturdu ve youtube'dan manga çizimlerini açtı... ben hayretle izliyorum kendimi. bu yeteneksiz halimle bu azim valla kendimi tebrik edesim geldi derken... ana... o da ne? bu ne laayyyynnnn nidalarıyla kendimi çimdirdim...
baksana nasıl şaşırmam...
bunları ben bakaaa bakaaa çizdim... ve eğer böbürlenmekse evet öyle yapıyorum... kendimi trt2'deki Bob Ross gibi hissediyorum şuan... her yere mutlu bulutlar, cıvıldaşarak akan dere, içinde sevgi dolu insancıkların yaşadığı pembe panjurlu evler çizmek istiyorum... yaparım bak dedim mi yaparım yalan yok...

sonra dedim ki madem bu gece birtakım gizli yetenekler yerleşmiş bünyeme, hiç yapamadığım ponponları da bir denemeliyim... (yaa işte ben böyle herkesin tek eliyle dahi yapabildiği basit motor faaliyetleri gerçekleştiremiyorum)
ponpon denedim... ve sonuç...
şimdi tırım tırımım evde... bu gelenler her ne veya kim iseler, kapıları kilitledim, evi havalandırmak için dahi pencereyi açmıyorum... evde bir mutluluk şarkıları... hani burası çok şen bir yuva misali... gitmesinler diye elimden geleni yapıyorum...

birde günün anlam ve önemine uygun şu fotoları da eklemeden geçemiyciiiimmm... sallandık yuvarlandık...
akşam olmadan bir dünya aktivite... ohh çılgınmıyız ne? :)
not: insanın damak zevkinin zamanla değişmesi gibi, yetenekleri de değişip gelişebilir. sen sen ol, ara sıra yokla kendini... ben kimbilir ne kadar geç kaldım :)

12 yorum:

cecilia dedi ki...

kışın soğuğunda karında evde yapılabilecek en güzel aktivite ve kişisel gelişimi de yokluyor dediğin gibi, kesip biçmek, dikmek, örmek yeni bişeyler ortaya çıkarmak..Elinize sağlık bu arada derincik pek tatlı maşallah :)

GeCe dedi ki...

çizdiğin resimlere bayıldım insan bir anda profesyonel olmuyor ki onlar da çok çalışıyorlar ponponlar kalemlik hepsi harika

kar sizin orda daha çok gibi ama hiç durmadan yğdı daha da çoğalacak sanki yaşasın

Sevtap dedi ki...

ben yapardım vesikalıklara bakarak çizerdim en son annemi çizmiştim fena değidim ama iyi olmdığım için bıraktım denesemmi acaba ilham geldi :) ay poponlarda çok cici olmuş kalemlikle çok çekici hani hepsi harika ellerine sağlık arkadaşım

zeynepin sesi dedi ki...

duygucum ben de çizemem çöp adam,valla bak..hatta okulda çocuklar güler çizmeye çalıştıklarıma..ondan hayatta tahtada şekilli anlatamam..ama diorum ben de mi bi el atsam mangalara :)

yıldız dedi ki...

Duygu okumadan önce fotolara baktım Duygunun resim kabiliyeti de varmış ne hoş dedim;))

İlk defa mı çizdin şimdi sen onları,inanası gelmiyor insanın süperrrr!

Kendimi yoklamaya alıyorum ben de;)Belki bir şeyler çıkar:))

ceydabural dedi ki...

yuhh diyorumm izninle harika çizmişsin sen ya gizli bir yetenek var sende içindeki cevheri çıkart lütfen

merak ettiğim pon ponlar bitmiş süper olmuş derin'in boynuna da çok yakışmış

anne kız atmışsınız kendinizi karlara iyi ki yapmışsınız :)

nohut oda dedi ki...

ponpon olayına cok güldüm şimdi hızını alamayıp her yeri ponpon yapacakmıssın gibi geldi:)
çizimler harika eminmisin daha önce yapamadıgına vaal süper..
kar cok guzel oldu bizim minikler için...

fatoş dedi ki...

yeteneğin kalbinden geliyor, eminim. olmasa da yaratırdın sen. öpüyorum canım...

Burcu Çalışkan dedi ki...

canım emin misin bu perilerin daha önce size gelmediğine :))

http://www.lezzetibol.com dedi ki...

Canım ne güzel yazmışsın. Yine keyifle okuduğum bir yazı olmuş. Sana kesinlikle katılıyorum. İnsna her daim değişiyor Yeyenekleri arada yoklamak şart.
Çok güzel şeyler yapmışsın canım
Ellerine sağlık canım
Ne güzel de eğlenmişsin
sevgiler

Unknown dedi ki...

Bana da şu ilham perileri birgün uğrar mı?Şu anda sendeler ya,sorar mısın bana gelmeleri ne kadar sürer?
Sevgiler

duygu dedi ki...

-cecillia,
sorma ruhum terapi gördü valla...

-gececim,
teşekkürler canım benim. kar şimdi gitti bizi ardında gözü yaşlı bırakıp...

-karabikidim,
yaa ne güzel keşke bende sıkılmadan denemeye devam edebilsem... özendim bak birden sana...

-zeynepcim,
hiç durma bak ben beceriksizin önde gideniyim ama oluyor baka baka çalışınca..

-yıldızcım,
valla ilk kez denedim. bakarak yapmaya çalışınca oluyor gerçekten dene mutlaka...

-ceydacım,
valla ponponlar yılan hikayeisne döenecekti nerdeyse ama kurtardık... karda da döndük yuvarlandık pek bir şükerella oldu...

-nohutoda,
evet bütün evi ponponla kaplayasım geldi ama evi çok kirletiyor bu zıkkım yaa. bıraktım artık..

-fatoşcum,
ayy ne güzel yazmışsın uçtum bak şimdi. :)

-burcucum,
henüz çok yeni tanışıklığımız... ama hemen samimi olduk :)

-tijencim,
çok teşekkürler tatlım. acaba diyorum birde araba lastiği değiştirmeyi denesem bu konudada kabiliyet kazanmışmıyımdır yapmaya yapmaya :)

-pınarcım,
ilham perileri gözümün yaşına bakmadan gittiler. ama azimliyim bulursam ilk sana gönderirim söz...