8 Aralık 2009 Salı

dolu dolu dopdoluyum...unutmadan yazıyım dedim...

nerden başlasam bilemeden bodoslama dalıyorum konuya...
cumartesi günü Beyoğlu'nu arşınladım...

ki izledim... şimdi de şiddetle tavsiye ediyorum...

ama öncesinde...
birden kendimi, kocaman, ışıl ışıl, sıcacık bakan tatlı bir fotoğrafçının ilk sergi heyecanını paylaşmak üzere yanına gidip, ondan daha bir heyecanlı olarak kendimi tanıtma telaşı içinde buldum...
hiç adetim değildir ya ezilip büzülme utangaçlık halleri, 2 lafı bir araya getiremedim desem yalan olmaz sanırım...

garip bir dünya blog dünyası...
-merhaba ben içimde kelebekler...

adımdan önce geliyor bloğumun ismi bu gibi durumlarda...
olsun ne önemi varki adın sanın dimi... gördüğüm tanıştığım o tatlı insan olduktan sonra...
aa birde kitabım var, içinde kendi çektiği çok güzel fotoğrafların bulunduğu kitabım... hemde imzalı en afillisinden...
yaaa ben neden fotoğraf çekmedim :(
zaten ışık hızında bir tanışma ve vedalaşmaydı... bunada şükür diyim...
yolun açık olsun Burcu'cum... seni tanıdığıma çok sevindim...

çok alakasız ama... birde benim mercimek varya...
en çok ondan öğreniyorum hayatı... unutmadan yazmalıyım hallerini...
O, koltuğun tepesine çıkıp, yerlere atlarken kendince oyun kurduğunu düşünse de, bu aslında onun hayata karşı inadını gösteriyor bence... tekrar tekrar aynı hatayı yapacak da olsa vazgeçmiyor, canı yanıyor, tekrar deniyor, tekrar tekrar... bıkmadan... işte bu zamanlarda seviyorum onun direnişlerini...

birde böyle zamanlarda...
suratını böyle sahte hallere sokup, "bak ne güzel gülüyorum" diyip beni kandırdığı zamanları... kimin kime oyun oynadığının belli olmadığı zamanları... ne önemi varki, zaten hayatta bazen hepimiz maske takmıyormuyuz... keşke bu kadar masum olsa tüm maskeler...

Derin'den öğreniyorum dedim ya en çok hayatı...
insanı en çok çaresizlik yaratıcı yaparmış ya hani...
siz hiç kibrite "yaktırıcı" dediniz mi? eğer 3 yaşında ve bazı kavramları hayatınıza alma vede bazılarını unutma, şaşırma dönemindeyseniz oluyor böyle uyduruktan buyurmalar...
peki sizin bu aralar,
keyfiniz mutlu mu?
benim pek bir öyle...
oh ne ala, mualla :)

14 yorum:

meltem dedi ki...

bu oyunu merak ediyorum gerçekten annem burdayken belki kaçabilirim kocamla:)
burcuyla tanışmak ne güzel olmuş sevindim sizin adınıza
ha bi de benim mercimek de senin mercimek gibi yerinde duramayanlardan koltuklarun en tepesi dolap üstleri ve bazen sahte gülücükler:)
ama dediğin gibi hayatı öğreniyorlar biz de onlardan :D
sevgiler

Nazpek dedi ki...

Ne tatlı bir gülüş o öyle annesi hiç sahte olurmu
gözüklere de bayıldım çok şirin

Burcu Çalışkan dedi ki...

Duygucuğum bende seninle tanıştığıma çok sevindim, iyi ki süpriz yapıp geldin. Çok memnun oldum, sevgiler :))

aysencifci dedi ki...

Derin'in koltuk tepesindeki halleri bana o kadar tanıdık geldi ki!:)
Ama o gülüşleri değil mi bizi mutlu eden, herşeye rağmen mutlu eden. Neşeleri sönmesin kuzularımızın. Kızım böyle komik komik surat yaptıkça ben bazen onun suratını sıkıyorum, sizde benim için Derin'in o güzel yüzünden öpün emi?

ceydabural dedi ki...

ahh duygu ahhh azıcık daha kalsaydın ya kuzum cidden üzüldüm o kalabalık istiklal de geçiştik mi yani :( mercimeğin pozlar şahane bu arada

Unknown dedi ki...

Çok tatlı minnoş,maşallah.Allah keyfinizi bozmasın,
Sevgiler
Pınar

Bir Yastıkta dedi ki...

derinciğim bana da lazım o maskeden keşke seninki kadar güzel olsa benimki

hep keyifli kal duygucum
GeCe

fatma dedi ki...

İLK DİKKATİMİ ÇEKEN PROFİL RESMİ OLDU ALLAHIM NAZARLARDAN SAKLASIN KIZINIZ ÇOKGÜZEL GÖZLÜKLERLE BÜYÜMÜŞTE KÜÇÜLMÜŞ SANKİ

duygu dedi ki...

-meltemcim,
oyun ağır tempolu bir dram aslında ama oyunculuk müthiş ben hayranlıkla izledim özellikle musa uzunlar'ı...
senin mefcimeği de okuyorum canım hiç geri kalır yanı yok bizimkinden...
sevgiler...

-nazpekcim,
yaramazlık yaptığında pek bir sahte oluyor ama :)

-burcucum,
bende geldiğime şimdi dahada mutlu oldum. sevgiler.

-aysencifci
öptüm hemde kocaman kocaman :)

duygu dedi ki...

fotoğrafçım,
dimi yaaa birbirimizin yanından öylece geçmişizdir.. ne yazık :( olsun belki bir gün oturur bir kahve içer kıkırdarız...

-pınarcım,
teşekkürler, sevgiler...

-gececim,
senin masekeye ihtiyacın yok, biraz kendini dinlemen gerek sanırım sadece... bütün keyiflerin en alası senin olsun. sevgiler...

-fatmacım,
hoşgeldin ve çok teşekkür ederim, sevgiler...

meltem dedi ki...

duygucum derin fotoğraflarda daha büyük duruyor ya da ben yanlış biliyorum 3 yaşındaydı değil mi:)

duygu dedi ki...

meltemcim,
derin 18 aralık günü 3. yaşına elveda diyip 4'e kucak açacak... yani bu yaş karmaşası olur ya hep hani, 3 oluyor işte sanırım :)

Şenay- Doğam dedi ki...

O koltuktan uçan mınık cadı :) benım kızım olabılır mı :))) Doğa'nın bu ara favori oyunu bu.. koltuklara tırmanmak hıc adetı degıldı ne oldu benım kurbaama bılmıyorum :))

Derını sevgıyle opuyorum annesı :)

duygu dedi ki...

-doğacım,
bu tüm çocukların istisnasız en sevdiği oyun bence... her yaşta çocukta mutlaka bir dönem böyle azmanlıklar oluyor... merak etme, düşecek canı yanacak ağlayacak ama hiççç vazgeçmeyecek... sakın düşünce csanı yanar diye üzülme... yanmıyor çünkü :)
sevgilerimle...