23 Mayıs 2012 Çarşamba

bacak kadar günlük...

Ergenlik dönemimde günlük tutardım ama hep okunurdu ailem tarafından. Sonra kendimce sembollerden oluşan bir alfabe yaratıp ona göre yazmaya başlamıştım ama o sembolleri aklımda tutup yazmak ve dahası sonradan yine o sembollere göre okumaya çalışmak öyle zordu ki bir süre sonra vazgeçmiştim bu sevdadan...
Yitip gitti nice anı o sayfalarda, çok özenirdim, renkli, değişik boylarda ve simli kalemlerle yazardım herşeyi içine, şimdi nerelerde kaldı bilmem, eline geçtiyse birilerinin amma zorlanmıştır çözmek için :)
Bugünlerde yine bir günlük furyamız var evde... Ahh bu kız bana ergenliğimi hatırlatıyor..
Tabi okuyup yazması yok henüz ama önemsiyoruz olayları ve unutmak istemiyoruz. nede olsa eşyalara ve anılara sıkı sıkıya bağlı bir anne-kızız biz.
Biraz farklı tarzımız, defter iki bölümden oluşuyor, bugün beni mutlu edenler ve bugün canımı sıkanlar...
Okula dair hiçbir paylaşımı olmayan bir kızı çözmek için iyi bir basamak oldu aslında...
Çaktırmadan sıkıştırmış oluyorum O'nu...
Ve öğreniyorum neye mutlu olmuş, nerde kudurmuş (!), neye sinir olmuş (!) ve kimi en çok seviyormuş (!)
Arkadaşları mesela, en çok kiminle ne oynamış o gün ve aslında ne yapmak istemiş de neyi yapmak zorunda kalmış...
Güzel bir dünyası var çocukların...
Dümdüz ve yalansız...
Bazen anlatırken bana yazacaklarımı, uydurabilir miyim diyor. Mesela o gün aslında yaşamak istediği birşeyi yaşamış gibi anlatıyor.
Küçük kaçamaklara müsaade var tabi... Hayalden kime zarar gelirki...
Hoşuma gidiyor, fotoğraf karesi gibi gününe ait anları not etmek...
Henüz geriye dönüp okuyacak kadar çok olmasa da sayfalarımız, yinede bir detay her açtığımda gülümsetiyor beni...
"Bugün Erim yine çok tatlıydı..."
Deniz mavisi gözleri var Erim'in... Ve benim kızında Erim için atan minik bir kalbi :)
Ahhh Erim, okula gitmek için güzel bir sebep :)



4 yorum:

Yazgüneşi dedi ki...

ahahahyt benim de vardı her harfe karşılık gelen sembollerden oluşan bir alfabem desem şaşırı mısın diye merak ettim :)
nck şaşırmazsın
ay çok güldüm yaa..

Derin kuşun da günlüğünü yerim yalnız
Erim çok tatlıymış :)) serseri yahuuu

GeCe dedi ki...

ne güzel bir fikir Derin zaten çok özel bir kız, hayal dünyası da çok geniş bayılıyorum ona. Öp benim için onu lale saçlı annesi

NasılAnne dedi ki...

biz de buna benzer birşeyi sözlü olarak deniyoruz :) ama zannedersem erkek çocuklar kızlar kadar anlatmaya meyilli değil.. kısa ve geçiştirmeye yönelik cevaplar veriyorlar hep."-günün nasıldı,-iyiydi", "neler yaptınız bugün, -hiiiçç, hiçbişey" :) bi de "üff, bana neden bu kadar çok soru soruluyor" sitemi ile karşılaşıyoruz. Çocukları konuşturmak için sizin bildiğiniz değişik bir yöntem vardır belki :)

duygu dedi ki...

-yazgüneşim...
her genç kızın gizli bir defteri ve alfabesi oluyor demekki :),erim, ulaş yaman... bu ara kalabalığız :)

-gece,
bizde seni ve helodünya yı çok çok öperiz :)

-nasıl anne,
ben bir dönem şöyle yapıyordum: eve gelince hemen başıma gelen bir olayı anlatıyordum, olmasada bişi uyduruyordum, ama onun yaşaması muhtemel olaylar gibi, mesela yediğim yemek yada iş arkadaşım bugün saçımı çekti falan gibi tamamen uydurmada olabiliyordu, çok gerçekçi de olabiliyordu. "bugün patronum bi iş nedeniyle beni biraz üzdü" gibi... o da heyecanlanıp anlatıyordu o güne dair olayları. sorgulandığını hissetmediği için de rahat oluyordu. ama bazen heee demek boöyle oldu diyip susabiliyordu da... belli olmuyordu yani tepkisi. ama genelde faydasını gördüm bu yöntemin :)
sevgilerimle...