21 Aralık 2010 Salı

hadi hayal kuralım, karnımız doysun...

hepimizin çocukluğunda vardır, gökyüzündeki bulutlara bakıp bişilere benzetme anıları dimi?
kedi, köpek, tavşan, kaplumbağa... genelde hayvanlara benzetirdik...

birde biz kardeşimle, çayımızı karıştırdıktan sonra çıkan köpükleri bişilere benzetirdik, daha doğrusu uydururduk... yahu kimin çay bardağındaki köpükte kurşun asker olabilir ki (!)...

şimdilerde bizim mercimek başladı...
--anneeeee tişikür edeeerim, bana çiçek şeklinde köfteli pilav hazırladığın için... önce yapraklarını yiyebilirmiyim (köftelerden bahsediyor şişşş çaktırma)
--aaaaa şuna bak, deve şeklinde tavuk... anneeeee önce bacaklarını yiyim de gitmesin bir yere, sonra yakalamak zorunda kalırım ve yorulurum, yorulunca yemek yiyemem...
--a aaa şu makarnalara bak, suyun altında nefessiz kalınca kafalarını dışarı çıkarıp nefes alıyorlar. hadi anne hemen pişir de, boğulmasınlar, sonra onları yiyelim...
hahaa... seviyorum bu kızın beyninin sağ lobunu :)

2 yorum:

Unknown dedi ki...

harika benzetmeler ve güzel yorumlar maşallah Derine :))
sevgiler Duygucuğum...

Cocukla Cocuk dedi ki...

ay o çiçeklerden ben de yemek istedim...:) deve de harika nasıl yapılıyor merak ettim..hayal gücü muhteşem oluyor bu miniklerin ayrıca müthiş bir öyküleme yeteneği de var maaşallah:)