27 Haziran 2010 Pazar

dingilizce yaşam ile uyduruktan teyyare...

bak çocuk...
uydura uydura yaşamak güzel... hayatı gördüğün gibi yorumlamak,
"o beyaz renk, çünkü ben öyle görüyorum, ben öyle istiyorum" diyip çıkmak işin içinden...
güzel, hatta yaşanılası bir dünya yaratıyorsun kendine ve tabiiki bana...

ama öyle şeyler anlatıyorsun ki, bütün okul hayatım boyunca öğrendiklerim unufak oluyor zihnimde... çünkü daha güzel senin anlattığın doğa olayları... daha kolay...
"pamukları elimizle yuvarlayıp havaya fırlatıyoruz, sonra onlar gökyüzüne yapışıp, bulut oluyor, sonra yapışması geçince böyle parça parça dökülüp kar oluyorlar"

evet çocuk... haklısın...
okul öncesi eğitimde, birçok yayınevinin kitabında pamuklardan kardan adam, bulut yapılmıyor mu?

ama çocuk nasıl çürütebilirim zihninde şu mantığı,
"kedinin ingilizce okunuşu ked ise, köpeğin de köp olmalı..."
öyle doğru ki 3,5 yaşında düşünürsem...

balonun ingilizcesi ne?, dedin bana,
-yine balon, dedim...
-yine balon mu? dedin...
-ve ben -maalesef- evet "yine balon" dedim...
ve sen buyurdun...
-give me a yine balon...
:):):):)

dümdüzsün bu hayatta,
3,5 aklını sevdiğim...

5 yorum:

yıldız dedi ki...

Duygucum 3,5luk bakmak istedim ben de dünyaya;))

fatoş dedi ki...

bundan sonra dog yok bizde de köp var. yerim onu ben, fıstık bu fıstık...

Cocukla Cocuk dedi ki...

nasıl masum, nasıl saf, nasıl dümdüz:)) çok da zeki, dün okudum bu yazıyı ve bu sabah kahvaltıda cocuklara anlattım, üzerinde konuştuk hatta epeyce...çok öpüyorum bu çok akıllı minik kuzuyu

kutupayusu dedi ki...

maşallah

Sen Gelince dedi ki...

3 buçukluk bir yaşamın güzelliği daha nasıl anlatılabilirdi ki diye düşündüm okurken:) Öptüm o şekeri:)