Bölüm 1 için tık tık...
hani…
çok susayıpta bir bardak suya muhtaç olduğun zaman,
buz gibi suyun hayalini kurarsın ya,
ve bulduğun zaman,
işte o an…
artık ona sahip olduğun halde,
onu kana kana içmek varken,
hiç dokunmazsın ya bir kenarına bile,
üstelik tek bir yudum bile almadan,
dolar içine serinliği,
ve içmiş gibi rahatlarsın ya,
işte sen böylesin…
sahip olacağını bildiğin halde,
bunu yapmayan…
korkak belki…
yada en güçlü…
çırpınır çırpınır,
o son anda, çekersin elini eteğini…
sanki onu hiç arzulamamış gibi…
sanki aklından binlerce kez o kapının açıldığını
ve içeri adım adım dolduğunu hayal etmemiş gibi…
sen sonu değil, sona dair hayal kurmayı seviyorsun…
seviyorsun sonunu senin belirlediğin masallarda yaşamayı…
çünkü sen Alice’ı kıskanmayı çoktan bıraktın…
beyin kıvrımlarından başka,
bir harikalar diyarı yok senin için…
sen istiyorsun ki,
pamuk prenses, mesela sıfır beden kalmak için
o kraliçenin elmasını dahi yemesin…
ve sonsuza kadar mutlu yaşasınlar…
yara bandı hiç icat edilmemiş,
ülkelerin sınırları hiç olmasın istiyorsun…
olmaz sevgili Pollyanna olmaz…
adın bu değil biliyorum…
ne olduğunun da önemi yok…
sen olmayanı istiyorsun…
bu dünyada sana da, olmayana da yer yok…
Hikaye: Duygu ÇAKIR
Fotoğraf : Ceyda BURAL
7 yorum:
süpersin sen fotoğraflaraanlam katan güzelliksin :)
ceyda'ya da tebriklerimi ilettim
fotolar ve yazı bir bütün gibi olmuşlar :)
kalemine sağlık! hakkaten çok hoş.. bölüm birden buraya yöneldim ii kiden yönelmişim;)
kimi zaman bende böyleyim ne olacak böyle hissdenlerin sonu
Duygu harika yazmışsın her zamanki gibi;)
Ne güzel olmuş bloglar arasında devamı:)
çok güzel resimler ,çok güzel bir anlatım...
duygu kalemine sağlık. yüreğinden dökülenleri ceydanın kareleri ile buluşturmaya devam et olur mu...
Yorum Gönder