"rüya gördün sanırım" dedim... saçmalama der gibi baktı yüzüme...
sonra "evet" dedi...
"peki rüya görmeye devam etmek istermisin" dedim...
"uyumak istemiyorum" dedi...
ama bugün uyumadan rüya gibi yaşayacağı bir güne uyanmıştı mercimeğim.. hemde ağzında gevelediği hayali lokmayla, farkında olmadan hazırlamıştı kendini bugüne...
hazırlandık... evet tahmin ettiğin gibi disney live'e, mickey ve arkadaşlarını izlemeye gittik...
yakın geçmiş içinde bu kadar eğlendiğim bir an hatırlamıyorum...
sahne efektleri o kadar etkiliydi ki, kötü kalpli cadı sahnesi ile güzel ve çirkinde bizimki gözlerini yumdu sıkı sıkı...
sonra şarkılar, danslar...
delice çığlıklar atarak izledik hepsini...
ve sonra...
hayatımda duyduğum en anlamlı söz kaçtı kulağıma...
"anne ben 'sen' mi oldum şimdi... hani böyle mutlu mutlu..."
güzelsin dese, sen harikasın dese böyle yumruk yemiş gibi kalakalmazdım yemin ederim...
ben şimdi mutluluğun eş anlamı mı oldum...
not: ceydacım bugün seni o kadar andım ki, haliç'e bööööle duygulu duygulu bakarken... yanımda olsan ne fotoğraflar çekerdin, tahmin bile edemiyorum...
ben sadece bu kadar becerebildim...
akşam olmadan bir dünya aktivite... ohh çılgınmıyız ne? :)





canım... iyiki varsın... biliyorum hep olacaksın...
tüm renkler olmazsa olmazın mı olacak? belki ben bembeyaz bir hayat düşlerken sana, sen gökkuşağının peşinde mi olacaksın... sen ne istediğini bildikten sonra, rengarenk olmak da iyidir kuzum...
herkesi özenle yerleştirecekmisin, o benim çok kıymet verdiğim, kimsenin incitmesine asla izin vermediğim ama kaçınılmaz sona uğrayacak olan o, şimdi pıtır pıtır atan kalbine bir bir...
