18 Kasım 2009 Çarşamba

it's up to you to be happy...

hayatımda karşıma çıkan her objeyi, her olayı işaretmiş gibi algılayıp farklı anlamlar yüklemem, şimdi burda olup, bana bu satırları yazdırıyor...

oysa sadece İngilizce çalışıyordum... ve de sıkıntılıyım... ve de ara vermek için kendi kendime küçük molalar veriyorum... üstelik çalışmak zorunda olduğum halde... kararlar aldım ya kendimce... adım adım gidiyorum...

çektiğim bir fotoğraf vardı, makinemin hafıza kartında saklı kalmış... sabah onu gördüğümde aklıma bişiler yazmak geldi, masanın üzerine serpiştirdiğim dağınık kelime yığını biraraya gelip anlamlı bir cümle oluşturamadı. bıraktım...

şimdi ders kitabımda neon ışıklarıyla yanıp sönen cümle bana o fotoğrafı hatırlattı...
it's up to you to be happy... mutlu olmak senin elinde...
hayatımın karışık ve zor olduğunu mırıldandığım zamanlara ithaf ediyorum bu cümleyi ve fotoğrafı...

A'dan Z'ye çok yolum var daha derken, yükses sesle okuyorum...
it's up to you to be happy...
bak herşey kolaylaşıyor...
bir kez daha dene...
it's up to you to be happy...
evet bu literatürde geçen herhangi bir cümle...
ama şimdi kızım gibi böylesine mutlu olup, gülümsememe sebep oldu...
ve hatta belki de kendime yepyeni bir motto...
saçma mı... kimin umurunda :):):)

11 yorum:

ceydabural dedi ki...

doğru söz, mutlu olmak bizim elimizde de hayata neresinden baktığınla alalkalı bir de
seni takip etmek çok güzel :)
hep yaz hep burada ol lütfen :))

funda dedi ki...

hihihi ben duymak istediğim cümleyi daha ilk paragraflarda duydum..çok mesudum..anladın sen beni..

duygu dedi ki...

-fotoğrafçım,
doğru söze şapka çıkarılır bizim oralarda... ve hep burdayım aslında, uzun aralıklarla kaybolsam da, sönüyorum yine kürkçü dükkanına...
seni takip etmenin zevki tarif edilemez canım...

-fundacımmm...
aradım seni akşamüstü yoktun, anneciğinle lafladık azıcık... ve evet sen anladın onu... seni gidi hınzır :)

fatoş dedi ki...

mutluluk hiçbir yerdedir, bizde değilse. senin içinde bol miktarda var bence. öpüyorum

aysencifci dedi ki...

Annelik kadar acaip birşey yok değil mi? Aslında onlar bizi büyütüyor, onlar bize hayatı ve küçük şeylerden mutlu olmayı öğretiyor. Maalesef biz onlara mantıklı olmayı öğretemesekte bir gülüşleri ile güneş açtıran yavrularımızı Allah anne-babalarına bağışlasın inşallah. Gülen yüzleri hiç solmasın.
Sevgiler,

fatoş dedi ki...

duygucuğum, bir süre yokum buralarda. geldiğimde görüşürüz umarım, hoşçakalın :p ben yokken çok doldurma bloğu arayı kapatmam zor oluuur

ferdi dedi ki...

senin hızına yetişmek doğrusunu söylemek gerekirse oldukça zor...

hemencecik dolduruveriyorsun bloğu..
takip etmek yorucu olsada oldukça keyifli:)

içindeki coşkun ırmağın sel olması,her gününün bayram coşkusu içinde geçmesi dileğiyle..

Cocukla Cocuk dedi ki...

çok güzel yazmışsınız, sıkıntılı bir günümdeyim bugün bende , iyi geldi yazınız

Burcu Çalışkan dedi ki...

Ne kadar doğru bir yaklaşım, hiç vazgeçme :))

GeCe dedi ki...

bende hep kendime söylüyorum benzer şeyleri nasıl düşünürsen öyle hissedersin ama sen daha şanslısın şükretmeni sık sık hatırlatan bir güzelin var yanında

duygu dedi ki...

-pıtırcık,
hemen dön lütfennnn!!!

-ayşençifçi
çok haklısınız... ben herşeyi temize çekiyorum derin'le birlikte... ve çok amin diyorum sözlerinize...
sevgiler...

-burcu,
vazgeçmemeye çalışıyorum... inatla :)

-çocuklaçocuk,
ne mutlu oldum şimdi bir bilsen... iyi ol hep ama...

-gececim,
sende şanslı azınlıktansın o zaman... sahip olduklarının farkında olmak en büyük erdem bence...