9 Ekim 2008 Perşembe

neydiiiii, ne olduuuuu???

bu sizin yaptığınız...
önce bir avuç farklı renklerde orta boy kum boncuk ve çok cırtlak renkte olması kaydıyla birkaç farklı renkte ip alınır. ipliklerimiz tığ ile, benim "deli işi" diye tabir ettiğim ama halk arasında "sık iğne" denen teknikle bonbon şekeri görünümü ve mümkünse tadında (!) renkli renkli küçük topçuklar şeklinde örülür. isteğe göre irili ufaklı da örülebilir. aaa unuttum birde lastikli misina lazım, ölçüde 1 kol boyu kadar... işte kolye için boyun ölçüsü diyim artık siz ne kadar alırsanız. misinamıza tek sıra olacak şekilde 10 adet renkli boncuk ve 1 adet renkli bonbon (yada tamamen sizin zevkinize göre YAPABİLİRSENİZ kruvaze, balıksırtı, amfi düzeni) dizilir. ve evin küçük yaramazının boynuna tüm sevimliliğinizle takılır. yüzünüzde haklı bir gurur ve mutluluk vardır....
bu da derin'in marifeti...
ama unuttuğunuz bir şey vardır ki o da: bu küçük şekerin kendine has bir tarzı olduğudur... acı ama gerçek.... anneciğinin "niyet ettim kızıma bonbon KOLYE yapmaya" diyerek başladığı projeyi bambaşka bir şekilde sonlandırır. küçük şeker o kolyeyi takar, aynaya bakar, sonra bunun kolye olarak oldukça basit ve sıradan duracağını düşünmüş olacak ki bunu saç bandı yapmaya karar verir. saçına takar, yakışıp yakışmadığını anlamak için 1-2 poz fotoğraf çekilir. oy çokluğuyla (burdaki çokluk sadece kendisi oluyor) yeni saç bandını kullanıma açar. ehh en azından bir paçavra gibi kenara atmamış, sadece yapılış amacından farklı bir şekilde kullanmıştır.
veeee bu analar ne ince fikirli evlatlar doğuruyor beeeee dedirtircesine bu şaheseri ortaya çıkaran anneciğine "bonbonkolyemsisaçbandının" tam da ortasında duran en büyük bonbonunun bir tarafından kendisi diğer tarafından annesi öperken fotoğrafının çekilmesini ister. nede olsa bu ikisinin başarısıdır. anne öööyle ortaya karışık saçma sapan bişi yapmıştır ve kızı da bunu en güzel şekilde değerlendirmiştir. onlara koca bir aferindir... işte bu ikili gelecekte kasırga gibi esecektir. sizde bunu bir kenara not edindir.
bu kısa hikayenin fotoromanımsı özetide aşağıdadır...

sevgilerimle...

Hiç yorum yok: